THİNK-2
THİNK-1
PROF. DR. F.PERVİN BİLİR
Köşe Yazarı
PROF. DR. F.PERVİN BİLİR
 

Değerler Eğitimi ve Köy Enstitüleri

Yaşadığımız süreçte tanık olduğumuz bir çok olumsuz olay karşısında hep şu soruyu kendime sorup duruyorum.  Bizim toplumumuz nasıl bu hale geldi? Kendimce toplumsal yozlaşma diye adlandırmak istediğim; yaşamımızın her alanında değerlerin oluşturulamaması veya var olanların da  değersizleştirilmesi en önemli sorun olarak karşımızda duruyor gibi. Toplumsal yozlaşmanın değer yitimi ile başladığı yönünde bir düşünce ile kadın filozoflarımızdan İoanna Kuçuradi'nin değerler konusunda yapmış olduğu konferansları online izlemeye başladım. Çünkü, toplumların yaşamındaki her şey değerlere göre algılanıyor ve kavranıyor, böylece düşünce, tutum ve davranışlarda da bu değerler birer ölçüt olarak kullanılıyor. Kuçuradi etik değerleri iki boyuta ayırıyor; birincisi, dürüst, saygılı, güvenilir olma gibi kişi özelliklerini içeren kişi etik değerleri; ikincisi ise, sevgi, saygı, minnet, adil, güven gibi etik ilişki değerleri. Kişi etik değerlerine sahip olanlar, ilişkilerinde etik değerlere göre davranmayı ilke edinerek insan haklarının korunmasını da sağlamış olacaklarını ifade eden Kuçuradi, tüm bu değerlerin toplumsal yaşamın içinde daha küçük yaşlarda edinilmesi gerektiğine vurgu yaparak değerler eğitimini öne çıkarıyor. Ailede başlayan değerlerin eğitimi, okul yaşamında da devam etmesi ve gerek ders müfredatlarında yer alarak, gerekse okul ortamında yaşayarak, yaparak öğrenmenin gerçekleştirilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Tabii değerlerden ve okuldan söz edince Köy Enstitüleri örneği ilk aklımıza gelen oluyor. 17 Nisan 2023 tarihinde Köy Enstitülerinin 83.Kuruluş yıldönümünü kutlayacağız.  Bu kutlamalarda bu konuya duyarlılarca çok şey yazılıp, çizilip konuşulacak elbette ki.  İşte ben de değerler bağlamında bakarak bir iki şey paylaşmak istiyorum. Malatya Akçadağ Köy Enstitüsü mezunu olan babam Mehmet Ali BİLİR'den değerleri, okul ortamında okuyarak, yaparak, yaşayarak öğrendiklerini hep dinledim. Temel prensip önce okumaktı. Tüm hayatı boyunca hep okudu. Babamdan gördüğümüz ilk temel şey bu oldu, çocukları olarak baş ucumuzda mutlaka kitaplarımız olmalıydı ve her daim okumalıydık. Okuduklarımızdan öğrendiğimiz olumlu değerler bizim yaşamımızda yer almalıydı. Köy Enstitülüler, okulda demokrasiyi öğrenirken önce kitaplardan okumuş sonra okul yaşamında uygulamalı olarak yaşayarak da onun temel bir unsuru olan seçim sürecini deneyimlemişlerdi. Örneğin okul temsilcisi seçerken tüm öğrenciler, aday olanların köşelerinde yer alarak doğrudan demokrasinin ne olduğu konusunda fikir oluşturmuşlardı. Günümüz de tabu haline gelen ve hatta kabul gören yöneticilerin eleştirilmemesi konusunda da farklı uygulamalar  yapılmıştı.  Öğrenciler, yönetici de olsa onların  eleştirilmesi gerektiğini bizzat o ortamları yaşayarak öğrenmişlerdi. Öğrenciler bu eleştiriler sırasında karşılarındaki kişiyi rencide etmek amacı ile değil onlara gereken saygı ve özeni de göstererek, işlerin daha iyi olması yönünde bu eleştirinin yapıldığının bilincinde olarak, daha iyi, daha doğru, daha uygun, daha güzel, daha önemli ve daha adil gibi değerleri  öğrenmişlerdir. Bu nedenledir  ki, köy çocuğu olarak girdikleri okullardan kibar, nazik ve birer bilge insan olarak mezun olmuşlardı. Köy Enstitülerine emeği geçmiş tüm kişilere minnet borçluyuz, onlardan çok öğrenecek, ders çıkaracaklarımız var, bitmedi daha sürüyor... Bu yazıyı hazırlarken Çukurova Üniversitemizin  kurucu rektörü  Prof. Dr. Mithat ÖZHAN'ın  yaşamını yitirdiğini öğrenmiş bulunuyorum. Üniversitemizin kurucusu olan ve onunla çalışma olanağı bulmuş tüm hocalarımızın sevgi, saygı ve minnetle andıkları hocamıza emekleri için binlerce teşekkür ediyor ışıklar da uyusun diyorum. İlişkiler bağlamında vefa da önemli bir değer kanımca.Yeni öğrencilerimizin  akademisyen ve çalışanlarımızın hocamızı tanıdıkları ve bu üniversite için yaptıkları konusunda çok iyimser değilim. Yaşarken onu yeni nesiller ile buluşturmak bizim vefa göstergemiz olmalıydı. Böyle bir kültürün oluşmadığı kanısındayım. Akademik dünyada maalesef yaşamadığımız ve yaşatamadığımız bir değer "vefalı olmak". Yapılan emekleri görmezden gelmek, çokça da tanık olduğumuz bir şey artık. Şaşırmıyorum ama şaşırmak istiyorum. Umarım vefalı olacak akademisyenlerimiz yöneticilerimiz olur da biz de şaşırırız.
Ekleme Tarihi: 20 Nisan 2023 - Perşembe

Değerler Eğitimi ve Köy Enstitüleri

Yaşadığımız süreçte tanık olduğumuz bir çok olumsuz olay karşısında hep şu soruyu kendime sorup duruyorum.  Bizim toplumumuz nasıl bu hale geldi?

Kendimce toplumsal yozlaşma diye adlandırmak istediğim; yaşamımızın her alanında değerlerin oluşturulamaması veya var olanların da  değersizleştirilmesi en önemli sorun olarak karşımızda duruyor gibi. Toplumsal yozlaşmanın değer yitimi ile başladığı yönünde bir düşünce ile kadın filozoflarımızdan İoanna Kuçuradi'nin değerler konusunda yapmış olduğu konferansları online izlemeye başladım.

Çünkü, toplumların yaşamındaki her şey değerlere göre algılanıyor ve kavranıyor, böylece düşünce, tutum ve davranışlarda da bu değerler birer ölçüt olarak kullanılıyor.

Kuçuradi etik değerleri iki boyuta ayırıyor; birincisi, dürüst, saygılı, güvenilir olma gibi kişi özelliklerini içeren kişi etik değerleri; ikincisi ise, sevgi, saygı, minnet, adil, güven gibi etik ilişki değerleri. Kişi etik değerlerine sahip olanlar, ilişkilerinde etik değerlere göre davranmayı ilke edinerek insan haklarının korunmasını da sağlamış olacaklarını ifade eden Kuçuradi, tüm bu değerlerin toplumsal yaşamın içinde daha küçük yaşlarda edinilmesi gerektiğine vurgu yaparak değerler eğitimini öne çıkarıyor.

Ailede başlayan değerlerin eğitimi, okul yaşamında da devam etmesi ve gerek ders müfredatlarında yer alarak, gerekse okul ortamında yaşayarak, yaparak öğrenmenin gerçekleştirilmesi gerektiğinin altını çiziyor.

Tabii değerlerden ve okuldan söz edince Köy Enstitüleri örneği ilk aklımıza gelen oluyor. 17 Nisan 2023 tarihinde Köy Enstitülerinin 83.Kuruluş yıldönümünü kutlayacağız.  Bu kutlamalarda bu konuya duyarlılarca çok şey yazılıp, çizilip konuşulacak elbette ki.  İşte ben de değerler bağlamında bakarak bir iki şey paylaşmak istiyorum.

Malatya Akçadağ Köy Enstitüsü mezunu olan babam Mehmet Ali BİLİR'den değerleri, okul ortamında okuyarak, yaparak, yaşayarak öğrendiklerini hep dinledim. Temel prensip önce okumaktı. Tüm hayatı boyunca hep okudu. Babamdan gördüğümüz ilk temel şey bu oldu, çocukları olarak baş ucumuzda mutlaka kitaplarımız olmalıydı ve her daim okumalıydık. Okuduklarımızdan öğrendiğimiz olumlu değerler bizim yaşamımızda yer almalıydı.

Köy Enstitülüler, okulda demokrasiyi öğrenirken önce kitaplardan okumuş sonra okul yaşamında uygulamalı olarak yaşayarak da onun temel bir unsuru olan seçim sürecini deneyimlemişlerdi. Örneğin okul temsilcisi seçerken tüm öğrenciler, aday olanların köşelerinde yer alarak doğrudan demokrasinin ne olduğu konusunda fikir oluşturmuşlardı. Günümüz de tabu haline gelen ve hatta kabul gören yöneticilerin eleştirilmemesi konusunda da farklı uygulamalar  yapılmıştı.  Öğrenciler, yönetici de olsa onların  eleştirilmesi gerektiğini bizzat o ortamları yaşayarak öğrenmişlerdi. Öğrenciler bu eleştiriler sırasında karşılarındaki kişiyi rencide etmek amacı ile değil onlara gereken saygı ve özeni de göstererek, işlerin daha iyi olması yönünde bu eleştirinin yapıldığının bilincinde olarak, daha iyi, daha doğru, daha uygun, daha güzel, daha önemli ve daha adil gibi değerleri  öğrenmişlerdir. Bu nedenledir  ki, köy çocuğu olarak girdikleri okullardan kibar, nazik ve birer bilge insan olarak mezun olmuşlardı.

Köy Enstitülerine emeği geçmiş tüm kişilere minnet borçluyuz, onlardan çok öğrenecek, ders çıkaracaklarımız var, bitmedi daha sürüyor...

Bu yazıyı hazırlarken Çukurova Üniversitemizin  kurucu rektörü  Prof. Dr. Mithat ÖZHAN'ın  yaşamını yitirdiğini öğrenmiş bulunuyorum. Üniversitemizin kurucusu olan ve onunla çalışma olanağı bulmuş tüm hocalarımızın sevgi, saygı ve minnetle andıkları hocamıza emekleri için binlerce teşekkür ediyor ışıklar da uyusun diyorum. İlişkiler bağlamında vefa da önemli bir değer kanımca.Yeni öğrencilerimizin  akademisyen ve çalışanlarımızın hocamızı tanıdıkları ve bu üniversite için yaptıkları konusunda çok iyimser değilim. Yaşarken onu yeni nesiller ile buluşturmak bizim vefa göstergemiz olmalıydı. Böyle bir kültürün oluşmadığı kanısındayım.

Akademik dünyada maalesef yaşamadığımız ve yaşatamadığımız bir değer "vefalı olmak". Yapılan emekleri görmezden gelmek, çokça da tanık olduğumuz bir şey artık. Şaşırmıyorum ama şaşırmak istiyorum. Umarım vefalı olacak akademisyenlerimiz yöneticilerimiz olur da biz de şaşırırız.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve artihabergazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu 2023 deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler grandpashabet güncel adres canlı casino akademik sofia deneme bonusu veren siteler grandpashabet betpark süperbetin giriş betebet bets10 Matadorbet vdcasino tipobet giriş deneme bonusu