Adana’nın en köklü etkinliklerinden biri olan 31. Adana Uluslararası Altın Koza Film Festivali bu yıl sadece sanat dünyası değil, medya açısından da bir krize sahne oldu. Festivalin Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’nda gerçekleştirilen basın toplantısına bazı gazetecilerin davet edilip, diğer gazeteciler ve internet medyasının yok sayılması, adeta şehrin medya dinamiklerine darbe vurdu. Festivalin bu kadar köklü ve prestijli bir etkinlik olmasına rağmen, az sayıda gazetecinin katıldığı basın toplantısı, Adana’nın gazetecilik dünyasına yapılmış bir ayrımcılık olarak algılandı.
Kim Vardı, Kim Yok Sayıldı?
Basın toplantısına katılanlar arasında Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Festival Yürütme Kurulu Başkanı Menderes Samancılar ve önemli sinema profesyonelleri yer alıyordu. Ancak bu toplantıya sadece seçili basın kuruluşlarının davet edilmesi, diğer basın mensupları ve internet medyası için büyük bir hayal kırıklığı yarattı. Şehirdeki medya mensuplarının büyük çoğunluğu bu durumu ciddi bir ayrımcılık olarak değerlendirdi.
Yerel Basından Büyük Tepki: Yeter Artık!
Yerel Medya Güç Birliği Platformu, duruma sert tepki gösterdi. Yıllardır süregelen bu medya ayrımcılığına dikkat çekerek, bu sene de yerel basının ve internet medyasının dışlanmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı. Platformun açıklamasında, şu çarpıcı ifadelere yer verildi:
"Medya mensupları arasında ayrımcılık yapmak son derece çirkin bir yaklaşımdır. Adana Büyükşehir Belediyesi’nden gelen bültenleri dikkate almayacağız ve yayınlamayacağız."
Kentin Medyasını Görmezden Gelmek Festivale Zarar Verir
Festivalin ruhuna, amacına ve Adana’ya yakışan bir basın toplantısının, şehirdeki tüm medya organlarının katılımıyla gerçekleştirilmesi gerekirdi. Ancak, koskocaman tiyatro salonunda azınlık bir grup gazeteciyle yapılan toplantı, şehrin karizmasına ters düştü. Yerel gazeteciler toplantıya davet edilmiş olsaydı, salonun dolup taşacağından kimsenin şüphesi yok. Bu ayrımcılık, kentin festivale olan ilgisini de ciddi anlamda zedeleyebilir.
Geçmişten Ders Alınmamış
Bu medya ayrımcılığına geçen yıl da benzer bir şekilde tanık olduk. O dönemde Adana Gazeteciler Sosyal Tesisleri’nde yapılan bir toplantıda, yerel medya ve yaygın medya ayrımı yapılmıştı. Bu yıl ise aynı hatalar tekrarlanıyor ve festivalin 31. yılında, yerel basına yönelik bu dışlayıcı tavır skandala dönüşüyor.
Yerel Basın Güçtür, Bunu Yok Saymak Adana’ya Zarar Verir
Bir şehrin basın organları, o şehrin sesi, kulağıdır. Yerel medyayı yok sayarak, Adana’nın bu değerli festivalinin sesini kısmanın bedeli ağır olabilir. Yerel basını görmezden gelmeye devam ederseniz, festivalin medyada hak ettiği yeri bulamayacağını herkes çok iyi biliyor. Bu yıl yaşanan bu medya krizi, festivalin geleceği üzerinde ciddi bir gölge bırakabilir.
Nihayetinde; medya mensupları arasında ayrımcılığa son verilmedikçe, Altın Koza’nın ışıltılı bir etkinlik olmaktan çok, gerilim ve skandallarla anılma riski var.