Aralık ayında Gençlik ve Spor Bakanlığı, Başakşehir Belediyesi ve Marmara Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen Milli Spor Politikası Çalıştayı yapıldı. Bakanlık yetkilileri “Çalıştay sonucunda ortaya çıkacak bilgileri, bakanlığımızın politikasının belirlenmesinde yol gösterici olarak görmekteyiz. Yöneticilerimiz, akademik camia ve sahanın temsilcileriyle bir arada olmalı ve onların bilgilerinden yararlanmalıdır. Gerek gençlik gerekse de spor alanı, paydaşlarıyla birlikte yönetildiğinde etkili sonuçların alınabileceği bir alan” olduğunu belirttiler.
Bu satırları okurken 2013 yılında yaptığımız “Hükümet Programları ve Spor Politikaları” makalemizdeki sonuçları anımsadım: “Cumhuriyetin kurulmasından bugüne kadar ki sürece bir bütün olarak bakıldığında, sporla ilgili ana politikaların; sporun topluma yaygınlaştırılması, kitle sporuna ağırlık verilmesi, amatör sporun teşvik edilmesi, profesyonel sporun desteklenmesi, spor tesislerinin yapılması, gençlerin boş zamanlarının değerlendirilmesi için okul içi ve dışı sporların geliştirilmesi olduğu görülmektedir. Ayrıca günümüz hükümet programlarında, sporun sadece boş zamanları değerlendirme aracı olarak değerlendirilmediği, aynı zamanda sosyalleşmenin ve sağlıklı bir toplum olmanın da önemli bir aracı haline geldiği ve çağdaş spor politikası yönünde önemli adımların atıldığı incelenen belgelerde görülmektedir. Bununla birlikte, lisanslı sporcu sayımızın nüfusumuza oranı ile uluslararası başarı grafiğimizin düşük olması ve sporun bir yaşam biçimine dönüşmemesi, spor politikalarının istenilen düzeyde hayata geçirilemeyişinin göstergesidir”.
1938 yılından beri hep ifade edilen tüm kesimlerin spor yapmalarının sağlanması bir politika olarak belirlenmişken bugün hala neden bunu yaşama geçiremedik sorusunun yanıtı ise kanımca bir örgütlenme modelinin geliştirilememiş olması ve ilgili birimler arasında koordinasyonun sağlanamamış olmasıdır. Yönetemeyen sistemlerin varlığı bu süreci olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle yetkililerce ifade edilen paydaşlarla birlikte yol almak bu noktada önemli. “Birlikte yönetmek” yani “Yönetişim”
Yönetişim farklı fonksiyonları olan hatta karşıt çıkarları savunan yapıların ve aktörlerin birlikte çalışmasını koordine eden bir süreç olarak tanımlanmaktadır. Yeni yönetsel süreçler artık bu mantıkla işletilmektedir. Sporun yönetilmesinde ve belirlenen milli spor politikasında olması ve işletilmesi gereken bu sürecin göz ardı edilmemesinin elzem olduğunu düşünüyorum. Yeni yılın bu süreçlerle birlikte gelmesini diliyor, sevgilerimi iletiyorum.