THİNK-2
THİNK-1
PROF. DR. F.PERVİN BİLİR
Köşe Yazarı
PROF. DR. F.PERVİN BİLİR
 

Korona'lı günlerde fiziksel aktivitelerimiz..

Bir zamanlar kitaplardan okuduğumuz filmlerden izlediğimiz pandemik bir ortamın içinde birden bire bulduk kendimizi. Bu ortamın baş karakterinin adı da “Koronavirüs /COVİD 19”. Bu karakteri ne yazık ki göremiyoruz bile. Sadece karşılaştığımızda bize yaşattıklarından oldukça iyi tanıyoruz ARTIK. Şimdi onunla karşılaşmamak tek dileğimiz bu nedenle yapacaklarımız ve sorumluluklarımız var. Pandemi, birçok ülkede hatta kıtada yaygın olarak görülen salgın hastalık durumuna denmektedir. Çin’de başlayıp kıtalara yayılan ve tüm ülkelerinin korkulu rüyası olan koronavirüs salgınının  mart ayında ülkemizde de başlamasının ardından alınan önlemler ile hepimiz evlerimize kapandık. Çünkü en azından şimdilik virüs ile karşılaşmamak için en etkili yöntemlerden biri olan sosyal izolasyon, yaşamda kalmamızın iyi bir yolu olarak ifade ediliyor, Bununla birlikte hijyen kurallarına uymamız özellikle el yıkama ve maske takma gibi uygulamaları kesinlikle yapmamız gerekiyor. Korona günleri bizlere bundan sonraki yaşamımızdaki değişiklikler hakkında ipuçları veriyor. Belki de her şey öncekilerden çok farklılaşacak. Eğitimin uzaktan ve alışverişlerimizin  online yapılmaya başlanması bunların başında geliyor. İnsanlığın geçmişinde yaşanmış veba, sıtma gibi hastalıkların pandemik durumlarında da  bir çok şeyin değiştiğini bilmekteyiz. Bu durumu şimdilik bizler de deneyimleyeceğiz. Yaşadığımız durumun olumsuz ve olumluluklarına tanık oluyoruz. Her gün yaprak dökümü gibi insanlarımızı kaybetmemiz  bu durumun en kötü yanı. Ancak insanların eve kapanması ile hava kirliliğinin azalması, yıllardır çalışmak zorunda kalan insanların ailelerine bol bol ayıracak vakitlerinin olması olumlu yönler olarak değerlendirilebilir. Öyle ki televizyondaki bir kadının ben kocamı tanımaya başladım ifadesi oldukça çarpıcı bir örnek. Evet şimdi evimizdeyiz ama sağlık açısından önemli ve üzerinde durmamız gereken diğer bir olumsuz yön; toplum olarak genelde yetersiz olarak yapılan fiziksel aktivitelerin ne yazık ki böyle bir ortamda iyice kısıtlanmasıdır. Hareketsiz, (sedanter) bir yaşam tarzı enerji vücut dengemizin  bozulmasına ve kalp sağlığı, kemik yoğunluğu, eklem mobilitesi, bilişsel kapasite, ruh hali ve metabolik fonksiyonlarımızın azalmasına neden olmakta ve dolayısı ile  bazı  hastalıkların oluşumuna katkı sunmaktadır. Bunların arasında kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon, şeker hastalığı, obezite  gibi hastalıklar vardır.  İşte! şu anda kol gezen koronavirüsü böyle hastalıkları  oldukça seviyor ve bu hastalıklara sahip bireylerin hücrelerine kolayca girerek kendine yaşam alanı yaratıyor.  Bu nedenlerle evde de olsak mutlaka hareketli olmak ve fiziksel aktivitelerimizi artırmak zorundayız. Evde çocuklarınız ile birlikte yapacağınız oyunlar, yarışmalar, müzik eşliğinde danslar, tempolu yürüyüş, otururken sandalyede yapabileceğiniz basit hareketler bunlar arasında olmalı ve düzenli yapılmalıdır.  Ayrıca uzun süreli evde olmak stress ve kaygı düzeylerinin artmasına ve ruh sağlığının bozulmasına neden olmaktadır. Hareketli olmamız mutluluk hormonlarının salgılanmasını sağlıyor stresin ve kaygının azaltılmasına yardımcı oluyor ve insanı ruhen de iyi htiriyor.  Bunların dışında evde kaldığımız süre içinde büyüklerimizin küçüklerine aktaracakları bağlamında önemli bir fırsat yaratıyor.  Önerim şudur ki;  anneanneler, babaanneler, dedeler torunlarına yöresel halk oyunları figürlerini öğretsinler. Yanlarında olmasalar bile görsel iletişim ağlarını kullanarak onlara ödev versinler ve yapmalarını istesinler. Bu durumun fiziksel aktivite kültürüne de katkı sunacağına inanıyorum. Haydi! Halk oyunlarımızı öğrenerek ve “korona savar” bol fiziksel aktiviteler ile EVDE KALALIM, HAREKETLİ KALALIM…                                                                                                                                         
Ekleme Tarihi: 27 Nisan 2020 - Pazartesi

Korona'lı günlerde fiziksel aktivitelerimiz..

Bir zamanlar kitaplardan okuduğumuz filmlerden izlediğimiz pandemik bir ortamın içinde birden bire bulduk kendimizi. Bu ortamın baş karakterinin adı da “Koronavirüs /COVİD 19”. Bu karakteri ne yazık ki göremiyoruz bile. Sadece karşılaştığımızda bize yaşattıklarından oldukça iyi tanıyoruz ARTIK. Şimdi onunla karşılaşmamak tek dileğimiz bu nedenle yapacaklarımız ve sorumluluklarımız var.

Pandemi, birçok ülkede hatta kıtada yaygın olarak görülen salgın hastalık durumuna denmektedir. Çin’de başlayıp kıtalara yayılan ve tüm ülkelerinin korkulu rüyası olan koronavirüs salgınının  mart ayında ülkemizde de başlamasının ardından alınan önlemler ile hepimiz evlerimize kapandık. Çünkü en azından şimdilik virüs ile karşılaşmamak için en etkili yöntemlerden biri olan sosyal izolasyon, yaşamda kalmamızın iyi bir yolu olarak ifade ediliyor, Bununla birlikte hijyen kurallarına uymamız özellikle el yıkama ve maske takma gibi uygulamaları kesinlikle yapmamız gerekiyor.

Korona günleri bizlere bundan sonraki yaşamımızdaki değişiklikler hakkında ipuçları veriyor. Belki de her şey öncekilerden çok farklılaşacak. Eğitimin uzaktan ve alışverişlerimizin  online yapılmaya başlanması bunların başında geliyor. İnsanlığın geçmişinde yaşanmış veba, sıtma gibi hastalıkların pandemik durumlarında da  bir çok şeyin değiştiğini bilmekteyiz. Bu durumu şimdilik bizler de deneyimleyeceğiz. Yaşadığımız durumun olumsuz ve olumluluklarına tanık oluyoruz. Her gün yaprak dökümü gibi insanlarımızı kaybetmemiz  bu durumun en kötü yanı. Ancak insanların eve kapanması ile hava kirliliğinin azalması, yıllardır çalışmak zorunda kalan insanların ailelerine bol bol ayıracak vakitlerinin olması olumlu yönler olarak değerlendirilebilir. Öyle ki televizyondaki bir kadının ben kocamı tanımaya başladım ifadesi oldukça çarpıcı bir örnek.

Evet şimdi evimizdeyiz ama sağlık açısından önemli ve üzerinde durmamız gereken diğer bir olumsuz yön; toplum olarak genelde yetersiz olarak yapılan fiziksel aktivitelerin ne yazık ki böyle bir ortamda iyice kısıtlanmasıdır. Hareketsiz, (sedanter) bir yaşam tarzı enerji vücut dengemizin  bozulmasına ve kalp sağlığı, kemik yoğunluğu, eklem mobilitesi, bilişsel kapasite, ruh hali ve metabolik fonksiyonlarımızın azalmasına neden olmakta ve dolayısı ile  bazı  hastalıkların oluşumuna katkı sunmaktadır. Bunların arasında kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon, şeker hastalığı, obezite  gibi hastalıklar vardır.  İşte! şu anda kol gezen koronavirüsü böyle hastalıkları  oldukça seviyor ve bu hastalıklara sahip bireylerin hücrelerine kolayca girerek kendine yaşam alanı yaratıyor.  Bu nedenlerle evde de olsak mutlaka hareketli olmak ve fiziksel aktivitelerimizi artırmak zorundayız. Evde çocuklarınız ile birlikte yapacağınız oyunlar, yarışmalar, müzik eşliğinde danslar, tempolu yürüyüş, otururken sandalyede yapabileceğiniz basit hareketler bunlar arasında olmalı ve düzenli yapılmalıdır.  Ayrıca uzun süreli evde olmak stress ve kaygı düzeylerinin artmasına ve ruh sağlığının bozulmasına neden olmaktadır. Hareketli olmamız mutluluk hormonlarının salgılanmasını sağlıyor stresin ve kaygının azaltılmasına yardımcı oluyor ve insanı ruhen de iyi htiriyor. 

Bunların dışında evde kaldığımız süre içinde büyüklerimizin küçüklerine aktaracakları bağlamında önemli bir fırsat yaratıyor.  Önerim şudur ki;  anneanneler, babaanneler, dedeler torunlarına yöresel halk oyunları figürlerini öğretsinler. Yanlarında olmasalar bile görsel iletişim ağlarını kullanarak onlara ödev versinler ve yapmalarını istesinler. Bu durumun fiziksel aktivite kültürüne de katkı sunacağına inanıyorum. Haydi! Halk oyunlarımızı öğrenerek ve “korona savar” bol fiziksel aktiviteler ile EVDE KALALIM, HAREKETLİ KALALIM…  

                                                                                                                    

 

 

 

 

 

       

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve artihabergazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu 2023 deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler grandpashabet güncel adres canlı casino akademik sofia deneme bonusu veren siteler grandpashabet betpark süperbetin giriş betebet bets10 Matadorbet vdcasino tipobet giriş deneme bonusu