Spor kavramının içinde artık bir çok farklı kavram var ama günlük yaşamda bunların hepsini spor olarak ifade ediyor ve spor kavramını bir çatı kavram olarak kullanıyoruz. Profesyonel ve amatör olarak yapılan spordan tutun da, rekreatif olarak yaptığımız ve sağlıklı olmak için yaptığımız tüm aktiviteleri bu kavramla ifade ediyoruz. Aslında sporu hangi amaç ile yapıyor olursak olalım birçok faydası olduğunu hemen hemen hepimiz biliyoruz. Ancak bu yazımda üzerinde önemle durulması gereken bir konuyu kendi deneyimlerime dayanarak, spora başlamadan önce ciddi bir sağlık kontrolünden geçmek ve genetik mirasımız hakkında bilinç sahibi olmamız gerektiğini anımsatmak istiyorum.
Spor yapıyor olmamız bize oldukça güven veriyor ve genetik mirasımızı atlıyor olabiliyoruz. Bu deneyimi bizzat yaşamış olduğum için bu durumu paylaşma gereksinimi hisssettim. Eylül ayında açık kalp ameliyatı oldum. Öncesindeki şikayetlerim üzerine doktorlara başvurduğumda doktorların dediği bir şey beni oldukça düşündürdü. “Şimdiye kadar hiç kalbinizi kontrol ettirmediniz mi” benim yanıtım ise “Ben spor yapan biriyim şimdiye kadar şikayetim olmadı ki neden ettireyim” oldu. Oysa ailemizde hem anne hem de baba tarafında kalp hastalıkları vardı hatta bu yüzden hayatını kaybedenler olduğu halde bu durumu atlamıştım. Ayrıca şunu da ifade etmek isterim ki; kalp hastalıklarında ortaya çıkan genel şikayetlerin çoğu ben de yoktu. Bu nedenle her vücudun bu rahatsızlıklar karşısında ortaya koyduğu bulgular farklı olabilmektedir. Bu nedenle de her bireyin kendi vücudunu iyi tanıması takip etmesi ve farklılıkları önemsemesi gerekmektedir.
Bugün hayatını kaybeden her üç kişiden birinin, kalp damar hastalıklarından hayatını kaybettiğini uzmanlar ifade etmektedirler. Çevremizde de çok sağlıklı görünen insanların spor yaptıkları halde kalp rahatsızlıkları ile karşılaştıklarını hatta hayatlarını kaybettiklerine tanık olmaktayız. Bu tür haberleri de oldukça sık duymaya başladık. Elbette ki kalp rahatsızlıklarında genetik mirasın yanında birçok faktör de etkili. Bunların başında stres, kötü beslenme, çocuklukta geçirilen hastalıklar, hareketsizlik, sigara ve alkol kullanımı var. Hemen hemen bunlara dikkat etmeye çalışan biri olarak genetik mirasımı atlayıp kalbimi hiç kontrol ettirmemiştim. Bu çok büyük bir ihmaldi. Genetik mirasımdan nasibimi almıştım. Fakat spor yapıyor olmam, beslenmeye özen göstermem, sigarayı bırakmış ve alkolü kullanmamış olmam ameliyat sonrası vücudumun toparlanmasında oldukça etkili oldu. Yattığım serviste “Neden biz onun gibi yürüyemiyoruz” diyorlardı.
Evet spor yapmaya devam edeceğiz. Ama önce genetik mirasımızı öğreneceğiz. Ciddi sağlık kontrolünden geçeceğiz. Bundan sonra beslenme ve alışkanlıklarımıza dikkat edeceğiz. Kendimize ve kalbimize iyi bakacağız. Hepimize sağlıklı günler diliyorum…