Soner Çetin, “Bu güzel ülkede kardeşçe yaşayacağız”
Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, aşurenin birlik, beraberlik ve kardeşlik olduğunu belirterek, Türkiye’de 85 milyon insanın tüm farklılıklarıyla birlikte kardeşçe yaşamaya devam edeceğini söyledi. Başkan Soner Çetin, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Adana Şubesi’nce Yüzüncüyıl Cemevinde düzenlenen aşure etkinliğine katıldı. Burada yaptığı konuşmada dostluk, barış ve kardeşlik mesajları veren Başkan Soner Çetin, yas-ı matem ayı olan Muharrem ile birlikte tutulan oruçların ve yapılan ibadetlerin kabul olmasını diledi.
ACILAR HİÇ DİNMEDİ
Başkan Soner Çetin, aşurenin birlik, beraberlik ve kardeşliğin sembolü olduğunu belirterek, “Miladi 680 yılında, kıyamete kadar unutulmayacak bir katliam yaşanmış; Kerbela’da yaşananlar Hak ile batılın, mazlum ile zalimin, iyi ile kötünün, doğru ile yanlışın mücadelesi olarak anılacaktı. Kerbela’da Hz. Peygamberin torunu Hz Hüseyin Hakkı, muzlumu, iyiyi ve doğruyu temsil ederken, Yezit ve yandaşları ile zulmün kendisi olarak yüzyıllarca lanetlenecekti. Aleviler ve Ehli Beyti sevenlerin, kendisini bu kutlu yola adayanların gözyaşları asırlardır dinmemiştir. Kerbela’dan itibaren yüreklerdeki sızı hiç azalmamış, gözlerdeki yaşlar bir damla eksilmemiştir” dedi.
Başkan Soner Çetin, aşure kazanlarının kardeşlik için kaynadığına dikkat çekerek, 85 milyonluk Türkiye’nin tüm farklılıklarıyla kardeşçe yaşadığını ifade etti. Alevilerin Maraş’ta, Çorum’da, Sivas’ta katledildiğini ancak buna karşın Hacı Bektaş Veli’nin ‘İncinsen de incitme” anlayışından vaz geçmediğini söyleyen Başkan Soner Çetin, şöyle devam etti:
HAKSIZLIKLAR SON BULMALI
“Aşure birliğin, beraberliğin, kardeşliğin sembolüdür. Aşure; çok sayıda malzemenin bir araya gelmesiyle oluşur. Hepsi birlikte aynı kazanda pişer ama hiçbirini kendi özelliğini yitirmez; özünü korur. Farklılıkların bir arada olabileceğinin de ne güzel bir örneğidir bu. Biz de Türkiye’de cumhuriyete sahip çıkarak tüm farklılıklarımızla kardeşçe yaşamaya devam edeceğiz.
Birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularıyla hareket eden Alevi canların uğradığı haksızlıklar, gördüğü ayrımcı muamele maalesef günümüzde son bulmuş değildir. Dileğimiz ve isteğimiz Alevilerin tüm inanç grupları gibi ibadetlerini rahatça yapabilmeleri, kendilerini en özgür şekilde ifade edebilmeleridir. Bunun sağlanabilmesi için öncelikle cem evlerinin ibadethane olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Çok doğal bu isteğin neden şimdiye kadar kabul edilmediğini de kimse anlayabilmiş değildir. Aleviler “Bizim ibadethanemiz cem evleridir” diyorsa öyledir. Bir başka inanca sahip kimselerin Alevilere farklı dayatmalarda bulunması kabul edilemez.
Çünkü Aleviler hoşgörü başta olmak üzere insanı temel alan inanç özellikleriyle yüzyıllardır Anadolu’da ülkemizin birleştirici gücü olmuşlar. Yaşadıkları tüm olumsuzluklara karşın her zaman dostluğu ve barışı savunmuşlardır. Kendi inançlarını özgürce yaşamaları en doğal haklarıdır.
Hiçbir zaman tahriklere kapılmayan, gerici kalkışmalarda her zaman mağdur olan, canlarını feda eden, yok edilmek istenen Alevilerin hala en temel sorunları ne yazık ki çözülmemiştir. Üzülerek görüyoruz ki çözüme yönelik olduğu söylenerek atılan adımların birçoğu da Alevileri oyalamaya yönelik olmaktan öte gitmemektedir. Umuyorum daha fazla zaman kaybedilmeden Alevi inancına yönelik şaşı bakış açısı düzeltilir ve yüzyılların birikimi olan sorunlar bir an önce çözüme kavuşturulur.”
KATILIM YÜKSEKTİ
Muharrem ayı boyunca tutulan oruçların, yapılan ibadetlerin kabul olmasını dileyen Başkan Soner Çetin “Yezid’e karşı çıkmak kolaydır, önemli olan Hüseyni duruşa sahip olmaktır. Bunu tarihin her devrinde başaran ve insanlık yolunca bize ışık olan Hacı Bektaş Veli’nin yolundan giden, sevginin ve hoşgörünün temsilcisi Alevi canları içtenlikle selamlıyorum” ifadelerini kullandı.