Sadullah Kısacık’tan 6 Şubat Depremlerini Anma Mesajı
Mesajında, 6 Şubat depremlerinde yitirilen canların, yaşanan dramların acısının asla unutulamayacağını belirten Kısacık, Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu, alınacak önlemlerin zamana karşı bir bir yarış misali kararlılıkla sürüdürülmesi halinde deprem gibi doğa olaylarının afete dönüşmesinin önüne geçilebileceğini vurguladı:
“6 Şubat 2023’te yaşanan ve 11 ilimizi ve 13 milyon vatandaşımızı etkileyen depremlerin, 110 saniyede ortaya çıkan yıkım gücü nedeniyle binlerce vatandaşımız hayatını kaybetti, yaralandı, evinden, yurdundan ve sevdiklerinden oldu. Bir doğa olayının, etkileri ortaya çıktıkça bir afete, neticeleri itibariyle de felakete dönüşmesiyle hepimiz derin üzüntülere boğulduk. O günlere ve yaşanan zorluklara, acılara şahit bir depremzede olarak söylüyorum; yitirilen canların, yaşanan dramların acısı asla unutulamaz. Allah’tan böyle acıları tekrar yaşatmaması temennimle, 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet; yakınlarına başsağlığı ve tüm milletimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.”
Milletimiz, Birlik ve Beraberliğimizin Gücünü Bir Kez Daha Göstermiştir.
Asrın felaketi karşısında milletimizin, deprem bölgesine yardım için canla ve başla verdiği mücadelenin önemine değinen Kısacık, “Milletimiz ülkemizi etkileyen tüm doğa olaylarında olduğu gibi asrın felaketi sayılan bu afette de depremzede vatandaşlarımızı yalnız bırakmamış, sahip olduğu ferasetle elinden gelen yardımı esirgemeden yapmıştır. Toplumumuz tüm kesimleriyle maddi manevi varını yoğunu ortaya koymuş, yaşadığımız zorluklar karşısında birlik ve beraberliğimizin gücünü, kardeşliğimizi bir kez daha göstermiştir”, sözleriyle milletimizin önemli bir toplumsal görevi yerine getirdiğini ifade etti.
Depremlere, Sonrasında Değil Öncesinde Hazır Olmalıyız!
Mesajında Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğu için dikkat çeken Kısacık, bilimsel tekniklere ve mevzuatlara uygun depreme dayanıklı güçlü binalar yapmanın, afetle mücadele konusunda kurumların önceden hazır olmasının ve toplumsal bilincin afetlere hazırlık sürecindeki öneminin altını çizdi: “Türkiye, jeolojik yapısı itibariyle, yıkım gücü yüksek depremlerin yaşandığı kuşakta yer alan bir ülkedir. Günü ve saati belli olmayan bu doğa olayına karşı her an hazır olmamız gerekmektedir. Bu sebeple insan hayatının odağında yer aldığı; kanun, tüzük ve yönetmeliklerin, bilimin ve tekniğin ön gördüğü standartlarda, depremlere dayanıklı, güçlü binalar yapmak, depreme karşı hazırlıklı olmak konusunda alacağımız en önemli önlemlerdendir. Afetlere müdahale ve arama kurtarma görevini üstlenen resmi ve sivil toplum kuruluşlarımızın, her an hazırlıklı ve hızlı müdahele etme kabiliyetine sahip olması, toplumumuzun her bir ferdinin deprem bilinci konusunda eğitimli olması gerekmektedir. Güçlü binalar, doğru yerleşim ve ani müdahale konusunda yeterliliğin aksaması halinde bir doğa olayının nasıl afete ve felakete dönüştüğüne ülke olarak binlerce canımızı kaybederek şahit olduk.”
Uzmanlarımız uyarmış, Sayın Babacan sesleri olmaya çalıştı!
Ülkemizde afetler konusunda uzmanların uyarılarının dikkate alınmasının önemini vurgulayan Kısacık, partisinin afetler konusunda ciddi çalışmaları olduğunu vurgulayarak, “Uzmanlarımız yaşadığımız depremler konusunda bizleri 6-7 yıl öncesinde uyarmışlardı. Her yerde, her paltformda feyat figan edercesine dert yanarak yaklaşan tehlikeyi dile getirdiler. Ancak kimse seslerini duymadı. Genel Başkanımız Sayın Ali Babacan, 2021 yılında Kahramanmaraş İl Kongremiz’de uzmanların çağrılarına kulak vererek konuyu ve yaklaşan tehlikeyi toplumun ve siyasetin gündemine getirdi. Uzmanlarımızın uyarıları doğrultusunda Kahramanmaraş bölgesinin zeminindeki sıvılaşma ve sismik hareketliliğin getirdiği büyük tehlikeye dikkat çekerek acil önlem alınması gerektiğini vurguladı ve uzmanlarımızın duyulmayan sesi olmaya çalıştı. DEVA Partisi olarak uzmanlarımızın uyarılarına kulak verip sadece deprem değil, yaşayabileceğimiz tüm afetlere karşı hazırlıklı olması konusunda da Afet Eylem Planımızla ülkemizin afet sorunlarına çözümlerimizi sunduk. Bu planımızla olası afetlere karşı alınacak tedbirleri en üst seviyeye taşımakta kararlıyız. Bunun siyasetin birincil görevi olduğunun bilincindeyiz. Sağlıklı ve sürdürülebilir yaşam alanlarında, güvenli bir hayatın, insanın doğal hakkı olduğunu düşünüyoruz”, sözleriyle mesajını sonlandırdı.